MOSKOVA ÜNİVERSİTESİ'NDE ÖĞRENCİ OLMAK
Tatilimizin
Moskova’da ki son günüydü. Saat akşamüzeri 16.00 dolaylarında. Tüm gün
gezmekten yorulmuş, üstelik Petersburga geçiş için tren biletini istediğimiz
saatte bulamamış ve aynı gece 8 saatlik bir tren yolcuğuna hazırlanmak üzere odada
dinlenirken birden aklımda bir ampul yandı. Moskova üniversitesini görmeden
buradan ayrılmamalıydık. Hakan’a haydi gidiyoruz dedim ve bir an sırtımda sırt
çantasıyla otel lobisinde buldum kendimi.
Partizanskaya durağından Moskova üniversitesine gitmek uzun bir metro yolculuğu ile olacaktı.
Üstelik bizim otelden tam zıt yönde idi ama olsun görülecekti o kampüs (!)
Bir temmuz akşamında attık kendimizi yeşilliklerin içine ve üniversitenin
bahçesinde 2 saatten fazla vakit geçirdik. Yaklaştıkça büyüyen bir Stalin
kulesinin dibinde kendimi böcek gibi hissettim doğrusu. Moskova’da öğrenci
olmak varmış dedim…
Rusya seyahatimize
başlamadan önce izlediğim bir belgeselde bir TRT muhabiri Stalin’in kulelerinden
birinde kiralık bir dairede oturuyordu. Belgeselde gördüğümde şaşırsam da yakından
görünce resmen büyülendim diyebilirim.
Kampüsün içinden Serçe
Tepelerine doğru yürüdükçe "Yeni Moskova" bölümü görünmeye başladı. Kampüsteki
akşam sakinliğine rağmen. Birden çılgın bir kalabalığın içinde bulduk
kendimizi. Sanki Moskova’dan Amerika'ya yürümüştük.
Gün batımını izlemeye gelen sevgililer, dans edenler, paten kayanlar, arabalarını kenara çekmiş son ses müzik dinleyenler ve tabi ki akşam üzerilerinin vazgeçilmezi sokak göstericileri..
Bizim
yıllarca yanlış bildiğimiz Rusya fikirleri bir kez daha silindi gitti aklımdan. Lüks
yaşam Üniversite öğrencilerini de içine almış. Lüks arabalar, motorlar ..
Gün batana kadar "Serçe Tepeleri'nin" ve Moskova Üniversitesinin tadını çıkardık. Tüm yorgunluğumuza rağmen iyi ki otelde dinlenmemiş ve burayı da görmüşüm dedim..
Ş.A
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumun en kısa sürede sayfamda yayınlanacak.
Teşekkür ederim :)