14 Eylül 2014 Pazar


BU MÜZEDE 60 KEDİNİN YAŞADIĞINI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Yok, canım dediğinizi duyar gibiyim! Şaka gibi geliyor insana değil mi? Ama gerçek! Evet, Petersburg da bir müze… Adı “Hermitage” ve 60 kadrolu kedisi var. Hem müze de çalışıyorlar hem de yaşıyorlar. 


Hermitage St Petersburgda  2,5 milyon sanat eserinin bulunduğu bir müze. Dünyanın en çok tablosuna sahip müze olarak da biliniyor. “Hermitage’ın” kelime anlamı “inziva” demek. Bizler Hermitaj olarak okuyoruz ama Ruslar Ermitaj diyorlar.

Hermitaj müzesinin oluşturulması Rus Çariçesi 2. Katherina’nın 1764 yılında bir müzayededen tek seferde aldığı 200 eser ile başlıyor aslında. Halkı yoksulluktan kırılırken ülkenin parasını kendi zevkleri için harcamaktan çekinmeyen bir Rus Çarlığı var yani. Mevzu sadece 200 eserle kalmıyor, yabancı sanatçıları ülkelerine çağırarak yeni eserler yaptırıyorlar. Ortaya da devasa bir müze çıkıyor. Aslında binanın ilk inşası Kışlık saray olarak yapılıyor, sonrasında müzeye dönüştürülüyor.

Hermitaj
Girişi, merdivenleri, içi her yeri o kadar gösterişli ki insan Rus halkının ayaklanmasına hak veriyor. Düşünsenize siz yiyecek ekmek bulamazken tek seferde 200 sanat eserini satın alan bir Çariçe var!

Çariçe ve Hermitaj
Çariçe 2. Katherina
Taht
Çariçe
Bizi karşılayan bina girişi
Müze St. Petersburg’un en ünlü caddesi Nevsky Prospekt’in sonunda bulunuyor. Ulaşımı çok kolay Nevsky Prospekt metro durağına yürüyerek 10-15 dakika. (Kaldığımız otel Nevsky üzerinde olduğu için müzeye yürüyerek gidebildik..) Müzeye yaklaştığınızda çok büyük bir meydan karşılıyor sizi.. O kadar büyük ki kendinizi bir nokta kadar hissediyorsunuz. Ne kadar çok insan olursa olsun asla kalabalık görünmeyecek kadar büyük! 








Meydandan bir kare
“Dvartsavaya Ploşat” isimli bu meydan Ortasında Aleksandr Sütunu ile sizi karşılıyor ve siz Hermitaj da ne kadar şaşıracağınızı düşünmeden hayretler içerisinde müzeye doğru yürüyorsunuz.
                                 

Kemerli sütunlar içerisinden saray bahçesine giriyorsunuz..


Girişteki kemerli sütunlar


Hermitaj'ın bahçesi
Gitmeden önce gezeceğimiz rota için çok araştırma yapmış, notlar almıştım. Okuduğum her yazıda bilet kuyruğundan bahsediyordu. Biz de kuyrukta 3-4 saatimizi harcamayalım diye erkenden yola koyulduk tabi; ancak şöyle bir yanılgı var. Hermitaj’a giriş için sıra beklemenize gerek yok; çünkü bahçeye girer girmez sol tarafta bulunan makinelerden ( üstelik kredi kartı seçeneği de var ) bilet alabiliyorsunuz. Makinelerin önü bomboş insanlar saatlerce sırada bekliyor. Biz bir anlam veremedik hatta biletimizi aldıktan sonra bi ara sıraya girmeye bile teşebbüs ettik. İnsanlar sırada bekleyedursun biz 5 dakikada hem biletimizi aldık hem de müzeye girdik. Ha bu arada biletinizi online olarak almak isteyenler için aşağıdaki adrese tıklamanız yeterli.
Hermitaj giriş bilet
Yoğunluktan kenarını bile koparmadılar :)
Müzeye giriş 400 Ruble fotoğraf makinesi ya da kameranızı kullanmak isterseniz 200 ruble ödemeniz gerekiyor. Ayrıca müze içinde audio guide almak isterseniz 100 ruble daha ödüyorsunuz. Ancak şöyle bir durum var biz makinelerden aldığımız 400 rublelik biletle fotoğrafta çektik kamera da kullandık. Anlamadık nasıl oldu : ) 
Ürdün Merdivenleri (Gezi alemi sitesinden alınmıştır. Referans gösterelim çalmayalım  )
Neyse uzun lafı kısası içeri giriyoruz ve bizi devasa ürdün merdivenleri karşılıyor. Merdiven diyip geçmeyin duruşu, tarzı muhteşem. Fotoğraf çekmeye hemen de bu noktadan başlıyoruz. Ancak küçük ama önemli bir detay; içerisi bu lükslüğe yakışmayacak kadar sıcak. Havalandırmaları neredeyse yok, hele ki kalabalık odalardan birindeyseniz çok bunaltıyor insanı..

Sıcağa inat sanatla buluşan insanlar


Müzede gezmek çok kolay, girişte verdikleri broşürde hangi katta hangi eser var yazıyor. Kolaylıkla aradığınız eseri bulabiliyorsunuz. Zaten tamamını gezmek imkansız. Bildiğimiz ve görmek istediğimiz eserlerin olduğu salonlarda vakit geçirmeyi tercih ediyoruz. Şöylede bir rivayet var her bir eserin önünde sadece 1 dakika vakit geçirseniz müzeyi gezmek 11 yıl sürüyormuş :) 




Benim için en önemlisi Leonardo Da Vinci'nin Madonna eserinin olduğu 214 numaralı salon. Ne zaman Leonardo'nun fırça darbelerine yaklaşsam kalp atışlarım hızlanıyor. Gideceğim her müzeyi Leonardo'nun eseri var mı diye araştırıyorum. Ayrı bir bağım var bu adama :) 


Madonna & Child
1482 yılında Milano'da yaptığı bir eser, Madonna'nın oğluna bakışı Hümanist hayalleri anlatıyor. Arkadaki manzara Leonardo'nun tipik bir özelliğini yansıtıyor ve huzuru ifade ediyor. Eser son derece kıymetli bu nedenlede cam çerçeve ile korunuyor. (Fotoğrafı çekerken ışıklar yansımış. )Esere derin derin bakıyorum ve bir Leonardo eseri ile buluşmanın mutluluğu ile oradan ayrılıyorum.
Crouching Boy - 1530-1534
Leonardo'nun Rönesans izlerinden ayrılır ayrılmaz Michalengelo'nun Çömelen Adam heykelinin önünde soluğu alıyorum. Çömelen adam heykelinin yapımında mermer kullanılmış. Tam olarak tamamlanmamış ancak yüz hatları belli oluyor. 
Altın Salon
Eser, Hermitaj'ın en değerli salonlarından biri olan altın salonda sergileniyor. Heykelin etrafı sürekli kalabalık olduğu için tek başına resim çekmeniz neredeyse imkansız. Eser Floransa'da Medici Şapeli için tasarlanmış ancak daha sonra buraya getirilmiş. Michalengelo'nun parmaklarıyla yaptığı bir esere yaklaşmak ne derecede heyecan veriyor siz düşünün !
















1 yorum:

Yorumun en kısa sürede sayfamda yayınlanacak.
Teşekkür ederim :)