18 Ağustos 2014 Pazartesi

Moskova Metrosu



Moskova’yı anlatmaya güzeller güzeli metrosundan başlamak istiyorum; çünkü Moskova Metrosu başlı başına bir şehir gibi. Bir sarayın içindeymişsiniz izlenimi verecek kadar lüks. Hiçbir tabelanın ve durağın Latin alfabesi ile yazılmaması sebebiyle Rusya dışından gelenler için metroyu kullanmak zor olsa da buna değecek kadar güzel olduğunu söyleyebilirim. Tüm duraklar birer sanat eseri, gözlerinizi alıyor resmen; ancak her birini anlatmak mümkün olmayacağı için benim en çok ilgimi çeken bir kaç duraktan başlayacağım anlatmaya.Eveet başlıyoruuuuz hazırsanız..

Moskova metrosunu bir günde 9.2 milyon kişi kullanıyormuş. Dünyanın en derin metrosu olma özelliğine de sahip. İkinci dünya savaşı sırasında sığınak olarak kullanılmış ve pek çok insan hayatı metro sayesinde kurtulmuş.


Metroya inerken yürüyen merdivenleri kullanıyorsunuz ve hızı bizim metro merdivenlerine göre 2 kat daha fazla olmasına rağmen 3 dakikada birinci merdiveni inebiliyorsunuz. Artık derinliğini siz düşünün. Diğer merdiven inişlerini saymadım bile! Daha da şaşırtıcı olanı metro hareket halindeyken bile telefonla konuşabiliyor, internet kullanabiliyorsunuz. Ancak Rusların çoğu metrodaki zamanlarını kitap okuyarak geçiriyorlar. Moskova'ya gitmeden önce herkesin çok kitap okuduğuna ilişkin yazılara rastlamıştım ama bu kadarını beklemiyordum doğrusu. Bizim metrolarda internet telefon çekse kafamızı telefondan kaldıramayız diye düşünürken bu kadar okuyan bir millete helal olsun demekten başka söz kalmıyor ! Telefon çekiyor demişken aklıma Ankara'ya üniversiteyi kazanıp gelen ve metrodayım birazdan sizdeyim yalanını yakaladığımız kuzenim geldi. Canım kuzenim Ankara metrosunun geleceğini görmüş demek ki :)


Metroda ilk dikkatimizi çeken ( Sanat eserleri tablo, heykel vs dışında) çalışan yaşlı teyzeler oldu. Her yerde teyzelerin çalıştığını görmek ilk başta tuhaf gelse de bir süre sonra gözümüz alışıyor. Mavi önlüğe benzer kıyafetleri ile merdiven başlarında küçücük kulübelerde oturan teyzeler, gişe biletçileri teyzeler, temizlik görevlileri teyzeler, teyzeler teyzeler …


Moskova metrosunda biletlerinizi gişelerden alabileceğiniz gibi turnikelerin yakınlarında bulunan makinelerden da temin edebiliyorsunuz. Biz seyahatimiz süresince gişeleri tercih ettik çünkü Kiril alfabesini anlamak ve bilet almak gerçekten zor! Gişelere kacca deniliyor ( bizim anladığımız kasa ) ve kacca da çalışanların pek çoğu da diğer Ruslar gibi İngilizce bilmiyor. Moskova ya seyahat edecekseniz İngilizce bilmeyen insanlarla anlaşmak için kendinizi hazırlamanız tavsiye edilir.

Moskova metrosu bizim alışkın olmadığımız derecede fazla hattan oluşuyor. 182 istasyonu ve 12 hattı var. Tüm hatları çevreleyen kahverengi çember ise metro hatlarının kesiştiği durakları gösteriyor. Kendisi de ayrıca bir hat. Metrodaki anonsların kadın ya da erkek tarafından yapılışının da bir anlamı var eğer durak anonsları bir erkek tarafından yapılıyorsa bu Moskova merkeze doğru gittiğinizi gösteriyor. Anonslar bir kadın sesinden yapılıyorsa Moskova merkezden uzaklaştığınız anlamına geliyor.



 Heryere metro kullanarak gitmeniz mümkün, bazı duraklarda metro tren ile kesişiyor ve trenden metroya aktarma yapabiliyorsunuz. Biz de treni kullanarak metroya geçiş yaptık. (Ankara’dan bindiğimiz İstanbul aktarmalı uçağımız bizi Domodoyevo hava alanına indirdi. Domodoyevo’dan trene bindik ve son istasyon olan Paviletski istasyonuna geldik.)
Paviletski 


Paviletski  istasyonu (Павелецкая)

Moskova metrosuyla tanışmam Paviletski (Павелецкая) istasyonu ile başladı. Havanın soğuk olma ihtimaline karşı fazla eşya aldığımız için valizlerimizle fazla fotoğraf çekemedik tabi ! Bir de ilk gördüğünüzde metro o kadar şaşırtıyor ki fotoğraf çekmektense bakmayı tercih ediyorsunuz. Her neyse hem fazla bavul hemde şokun etkisiyle fotoğraf çekmediğimiz Paviletski istasyonunu bulduğum birkaç resimle size göstermek isterim.

Paviletski


Paviletski



 Partizanskaya İstasyonu ( Партизанская )

Kaldığımız otel mavi hat üzerinde Partizanskaya durağındaydı, İngilizce bilmeyen ve Latin alfabesinin kullanılmadığı bir ülkede bu durağa ulaşmamız metroda her gördüğümüz insana sorarak oldu. Gitmeden Dost kitabevi yayınlarının Moskova metrosunu da anlatan kitapçığını almamıza rağmen. Kiril harflerini tek tek karşılaştırmak baya zamanımızı aldı. Zaten Moskova’da metroyla bir duraktan başka bir durağa gittiğinizde ( ki bir de aktarma yaparak başka hatlara geçtiyseniz ) kendinizi dünyayı kurtarmış gibi hissediyorsunuz. Geri dön deseler aynı yolu bulmanıza imkan yok. Zaten metrodan indiğinizde en az yürüdüğünüz çıkış 1 km filan herhalde. Bavullarımı taşıyarak sabrını son noktasına kadar kullanan canım eşime bir de buradan teşekkür etmek isterim.





 Partizanskaya


 Partizanskaya





Moskova’da nereye giderseniz gidin en çok kullanacağınız duraklardan birisi kuşkusuz ki Kızıl meydan durağı olacak. Hem güzel hem de diğer hatlara aktarma yapmak için uygun. Bu nedenle bizde pek çok kez bu durağı kullandık. Durağa girdiğimiz anda işçileri, çiftçileri, sporcuları, çocukları, avcıları yani proleterya kesiminin tamamının heykellerini görüyoruz. Bu heykellerin gerçek boyutlarında yapıldığı söyleniyor. En dikkat çekici olanı yanında bir köpekle duran heykel, Ruslar metrodan indiklerinde geçerken köpeğin burnuna dokunuyorlar. Bunun şans getirdiğine inanılıyor. Ee tabi ben de gittiğimiz ülkede onlar gibi hissetmek ve yaşamak  için her geçişimde mutlaka köpeğin burnuna dokundum. Batıl inançlarım olmasa da bunu yapmak bana inanılmaz keyif verdi.

Moskova metrosu ile ilgili yazılanların bazılarında metroda fotoğraf çekmenin yasak olduğu söyleniyor ancak metroda resim çekmek ile ilgili bir yasağa rastlamadık, bizde kaçırmayıp hemen heykellerin resimlerini çekiverdik. Bu arada köpeğin burnu dokunmaktan parlamış.
Ploshchad Revolutsy istasyonundan çıktığınızda sizi pembemi pembe bir kilise karşılıyor. Metronun içine ayrı şaşırıyorsunuz bir de çıkınca sizi karşılayan manzaraya ayrı !
Ploshchad Revolutsy


Vorobyovy Gory İstasyonu (Воробьёвы го́ры)
Moskova’daki son günümüzdü saat akşam 8’e geliyordu. Bizse gezmekten yorgun düşmüş otelde dinleniyorduk. Gezmediğimiz bir yer kaldı mı diye internette bakınırken birden serçe tepelerini unuttuğumuz aklıma geldi. Nasıl oldu da meşhurmu meşhur serçe tepeleri ve Moskova üniversitesini görmemiştik. Gece 01.26 treni ile St Petersburg’a gidecek olmamıza rağmen çıktık otelden aldık metro haritasını elimize son kez fethetmek için Moskova’yı yola düştük. Görmeden dönseydim çok büyük bir pişmanlık yaşarmışım. Moskova’nın en güzel manzarası buradaymış! ( Serçe tepelerini ve Moskova Üniversitesini “ Moskova’da üniversite okumak varmış” adlı yazımda detaylı anlatacağım için burada es geçiyorum.) Vorobyovy Gory metro istasyonu ise nehir manzaralı, serçe tepelerini ve üniversiteyi saatlerce seyretmek isteyeceğiniz kadar güzel bir konumda. Aşağıdaki resimleri metro nehirden geçerken çekmiştim.




 Vorobyovy Gory durağını Sophia Loren'in "Güneş çiçekleri" (Sunflowers) filminin bir karesinde de görmek mümkün. Rus cephesine 2. Dünya Savaşı sırasında gönderilen ancak binlerce başka İtalyan askeri gibi kayıp olduğu ilan edilen kocasını savaş sonrasında aramaya çıkan umutsuz İtalyan kadının hikâyesini anlatan bu film Moskova'da çekilmiş. Sophia Loren ve  Serçe Tepeleri aynı karede..


 Moskova metro duraklarının her birini anlatmaya ne zaman yeter ne de o kadar resmi paylaşmaya sayfa. Benim size tavsiyem Rusya'ya gidin ve metro istasyonlarını mutlaka görün. İşte bir kaç metro istasyonunun resmi daha..

Sportivnaya  ( Спорти́вная )
Arbatskaya ( Арба́тская )

Diğer ülkelerde görmeye alışkın olduğumuz metro vagonlarında müzik çalan para toplayan insanlara Moskova'da rastlamadık. Çok fazla polis ve güvenlik olmasının sonucu sanırım. Metro çıkışlarına yakın merdivenlerde ya da altgeçitlerde akşam saatlerinde rastladık. Moskova'ya gitmeden önce yaptığım okumalarda çok fazla sokak köpeğinin metroda yaşadığını hatta metro vagonlarında uyuduklarına rastlamıştım ancak bunların hiçbirini Moskova'da görmedim. Anlatılandan çok daha güvenli seyahat ediyorsunuz.
İşte Arbat caddesine çıkan altgeçitte akşam üzeri rastladığımız müzisyenlerin videosu. Al Pacino'nun "Kadın Kokusu" filminden.. Tango sahnesi müziği.. Buyrun dinleyin..